
Belçikalı arkeolog Prof. John Devreker, 1967 yılından beri aradığı Kibele Tapınağı’nı bulmak için son kez Türkiye’ye geliyor. Bu kez de başaramazsa kazılara son verecek. Devreker, Türkiye’nin arkeolojik zenginliğine hayran. Ona göre “Türkiye, dünyada tek”...
Yıllardır Yunan tabiat tanrıçası Kibele’nin peşinde koşan ünlü Belçikalı arkeolog Prof. John Devreker, Kibele Tapınağı’nı bulmak için yine Türkiye yollarına düştü. Tapınağın Sivrihisar yakınlarındaki Ballıhisar köyünde olduğu sanılıyor. Türkiye’ye hareketinden önce ZAMAN’a konuşan Prof. Devreker, Türkiye’nin arkeolojik zenginliğini yere göğe sığdıramadı. Üzerinde kurulan medeniyetlerin sayısı, çeşitliliği ve zenginliği açısından dünyada hiçbir coğrafya parçasının Türkiye ile mukayesesinin mümkün olmadığını söyleyen Devreker, “Türkiye dünyada tek.” dedi. Antik Yunan’ın bile Yunanistan’da değil, Türkiye’de bulunduğunu kaydeden Gent Üniversitesi Öğretim Üyesi Devreker, “Anadolu’nun önemi her geçen gün artıyor.” yorumunu yaptı.
Devreker, hocası Prof. P. Lambrechts tarafından 1967 yılında başlatılan Ballıhisar köyü kazılarına 1986’dan bu yana katılıyor. Şimdiye kadar birçok önemli kalıntıya ulaşmalarına rağmen, Kibele Tapınağı’nı bulamamışlar. Bu yılki kazılarının tapınağa ulaşmak için son fırsat olduğunu söyleyen Devreker, “Köyde kazmadığımız tek bir yer kaldı. Bu yıl orayı kazmaya gidiyorum. Eğer orada da bulamazsak kazılara son vereceğiz; zira kazılacak başka yer kalmadı.” diyor. Sivrihisar’da sırasıyla Frigyalılar, Yunanlılar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlıların iz bıraktıklarını belirten Prof. Devreker, tek amaçlarının İmparator Tiberias tarafından M.Ö. 31–36 yılları arasında yapılan Kibele Tapınağı’nı bulmak olduğunu söyledi. Devreker, kazıların ağustos ayı sonuna kadar süreceğini kaydetti. İnsanın ilk yerleşik hayata geçtiği Mezopotamya ile modern insanın doğduğu Anadolu’nun Türkiye topraklarında birleşerek Türkiye’yi eşsiz bir konuma getirdiğini anlatan Prof. Devreker, “Aslında Yunan medeniyeti Anadolu’dadır.” dedi. Homeros’la şiir ve edebiyatın, Heredot’la tarih ve felsefenin Anadolu’da ortaya çıktığına işaret eden Devreker, “Antik Yunan’ın en büyük 6–7 şehri Anadolu’daydı. Türkiye ile dünyanın hiçbir yeri mukayese kabul etmez.” diye konuştu.
Truva Hazineleri’nin Türkiye’den çalınmasına da değinen Prof. Devreker, Alman arkeolog Schliemann’ın Truva Hazineleri’nin bir kısmını izinli olarak çıkardığının bilindiğini; ancak II. kazısının tamamen hırsızlık olduğunu belirtti. Şu an Rusya’daki Puşkin Müzesi’nde bulunan Truva Hazineleri’nin Türkiye’ye iade edilmesi gerektiğini savunan Prof. Devreker, dünyada arkeolojik açıdan en fazla yağmalanan ülkelerin başında Türkiye’nin geldiğini vurguladı. Türkiye’de tarihi eserlerin korunması konusunda yavaş yavaş bir şuur oluştuğunu söyleyen Prof. Devreker, devletin bu konuda ciddi bir eğitim seferberliği başlatması gerektiğini sözlerine ekledi.
Belçikalı arkeolog Prof. John Devreker, 1967 yılından beri aradığı Kibele Tapınağı’nı bulmak için son kez Türkiye’ye geliyor. Bu kez de başaramazsa kazılara son verecek. Devreker, Türkiye’nin arkeolojik zenginliğine hayran. Ona göre “Türkiye, dünyada tek”...
Yıllardır Yunan tabiat tanrıçası Kibele’nin peşinde koşan ünlü Belçikalı arkeolog Prof. John Devreker, Kibele Tapınağı’nı bulmak için yine Türkiye yollarına düştü. Tapınağın Sivrihisar yakınlarındaki Ballıhisar köyünde olduğu sanılıyor. Türkiye’ye hareketinden önce ZAMAN’a konuşan Prof. Devreker, Türkiye’nin arkeolojik zenginliğini yere göğe sığdıramadı. Üzerinde kurulan medeniyetlerin sayısı, çeşitliliği ve zenginliği açısından dünyada hiçbir coğrafya parçasının Türkiye ile mukayesesinin mümkün olmadığını söyleyen Devreker, “Türkiye dünyada tek.” dedi. Antik Yunan’ın bile Yunanistan’da değil, Türkiye’de bulunduğunu kaydeden Gent Üniversitesi Öğretim Üyesi Devreker, “Anadolu’nun önemi her geçen gün artıyor.” yorumunu yaptı.
Devreker, hocası Prof. P. Lambrechts tarafından 1967 yılında başlatılan Ballıhisar köyü kazılarına 1986’dan bu yana katılıyor. Şimdiye kadar birçok önemli kalıntıya ulaşmalarına rağmen, Kibele Tapınağı’nı bulamamışlar. Bu yılki kazılarının tapınağa ulaşmak için son fırsat olduğunu söyleyen Devreker, “Köyde kazmadığımız tek bir yer kaldı. Bu yıl orayı kazmaya gidiyorum. Eğer orada da bulamazsak kazılara son vereceğiz; zira kazılacak başka yer kalmadı.” diyor. Sivrihisar’da sırasıyla Frigyalılar, Yunanlılar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlıların iz bıraktıklarını belirten Prof. Devreker, tek amaçlarının İmparator Tiberias tarafından M.Ö. 31–36 yılları arasında yapılan Kibele Tapınağı’nı bulmak olduğunu söyledi. Devreker, kazıların ağustos ayı sonuna kadar süreceğini kaydetti. İnsanın ilk yerleşik hayata geçtiği Mezopotamya ile modern insanın doğduğu Anadolu’nun Türkiye topraklarında birleşerek Türkiye’yi eşsiz bir konuma getirdiğini anlatan Prof. Devreker, “Aslında Yunan medeniyeti Anadolu’dadır.” dedi. Homeros’la şiir ve edebiyatın, Heredot’la tarih ve felsefenin Anadolu’da ortaya çıktığına işaret eden Devreker, “Antik Yunan’ın en büyük 6–7 şehri Anadolu’daydı. Türkiye ile dünyanın hiçbir yeri mukayese kabul etmez.” diye konuştu.
Truva Hazineleri’nin Türkiye’den çalınmasına da değinen Prof. Devreker, Alman arkeolog Schliemann’ın Truva Hazineleri’nin bir kısmını izinli olarak çıkardığının bilindiğini; ancak II. kazısının tamamen hırsızlık olduğunu belirtti. Şu an Rusya’daki Puşkin Müzesi’nde bulunan Truva Hazineleri’nin Türkiye’ye iade edilmesi gerektiğini savunan Prof. Devreker, dünyada arkeolojik açıdan en fazla yağmalanan ülkelerin başında Türkiye’nin geldiğini vurguladı. Türkiye’de tarihi eserlerin korunması konusunda yavaş yavaş bir şuur oluştuğunu söyleyen Prof. Devreker, devletin bu konuda ciddi bir eğitim seferberliği başlatması gerektiğini sözlerine ekledi.